Uzmanlardan Deprem Uyarısı: Marmara ve Gaziantep Riskte!

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde beklenen büyük deprem hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kamuoyunda sıkça dile getirilen “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem bekleniyor” iddialarına karşı çıkan Üşümezsoy, bu görüşlerin bilimsel bir temele dayanmadığını ve yanlış fay modeli varsayımlarına dayandığını belirtti. Uzman, büyük deprem riskinin bulunduğu iki kritik bölgeyi de gündeme getirirken, Güneydoğu Anadolu’daki Gaziantep gibi şehirlerdeki mevcut deprem tehlikesine dikkat çekti.
“Adalar Fayı değil, Bozburun ve Sarıköy Fayı tehlikeli”
Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde bulunan Adalar Fayı’nın sığ derinlikte olduğunu ve 6.5 büyüklüğün üzerinde bir deprem üretmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Nisan ayında Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, bölgedeki maksimum potansiyelin bu seviyede olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı.
Üşümezsoy, asıl büyük riskin Marmara Denizi’nin güney kıyılarına kaydığını belirterek iki fay hattını işaret etti:
Bozburun Fayı (Armutlu Yarımadası): 1999 Gölcük depremi sonrasında yüksek stres biriktirdiği tahmin edilen bu fay halen kırılmamış olup ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Sarıköy Fayı (Güney Marmara): 1953 Yenice-Gönen depreminin ardından bu bölgede stres birikmeye devam ettiğini söyleyen Üşümezsoy, bu fay segmentinin Güney Marmara için kritik bir risk taşıdığını belirtti.
1912 yılında Tekirdağ ve Saros açıklarında meydana gelen Şarköy-Mürefte depreminin, bu bölgedeki sismik enerjiyi büyük oranda boşalttığını belirten Üşümezsoy, yakın dönemde büyük bir deprem beklentisi olmadığını da ekledi.
Gaziantep’te deprem riski var mı?
Marmara bölgesindeki olası senaryolar tartışılmaya devam ederken, Türkiye’nin güneydoğusundaki Gaziantep de deprem riski açısından sık gündeme gelmektedir. Şehir, Doğu Anadolu Fay Hattı’na oldukça yakın bir konumda yer alıyor. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen iki büyük depremin etkileri Gaziantep’te ciddi hasarlar vermiştir. Bu durum, bölgenin aktif fay hatlarıyla çevrili olduğunu ve gelecekte benzer sarsıntılar yaşanabileceğini göstermektedir.
Uzmanlar, Gaziantep ve çevresindeki Nurdağı, Islahiye gibi ilçelerin Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde bulunduğunu belirtmekte ve bu nedenle sürekli olarak izlenmesinin önemine dikkat çekmektedir. Fay hattında biriken stresin tamamen boşaldığına dair kesin bir veri olmadığı için, bölgede orta büyüklükte ya da yerel bazda yıkıcı etkiler yaratabilecek depremlerin meydana gelme olasılığı gündemde kalmaktadır.
Uzmanlardan uyarı: Yerel yönetime ve halka görev düşüyor
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un Marmara Bölgesi’ne dair yaptığı uyarıların yanı sıra, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şehirlerin deprem gerçeğini de göz önünde bulundurması gerektiği ifade edilmektedir. Gaziantep gibi büyük yerleşim alanlarında kentsel dönüşüm, yapı denetimi ve afet bilincine yönelik eğitimlerin önemi giderek artmaktadır.