ŞEYTAN AYİNLERİ, ENGELLİYE BÜYÜK AYIP VE BİR AVUÇ PEKMEZ YALA YALA BİTMEZ

 

Kenti, uzun zamandır, adı konulmamış şeytan ayinleri ile yöneten yada yönettiğini sananların ortaya koyduğu absürd tiyatroyu izlemekten yazmaya zaman bulamıyordum.” Bulamıyorum” derken aslında bu sıradan bir bahaneye sığınmanın vehminden başka bir şey değildi!…

Yaşadığımız ‘hayal kırıklıklarının başkenti’ olan, oyun çocukları tarafından oyuncak haline getirilen kadim, yaşlı ve pir Gaziantep, son 30 yıldır görmediği hezeyanları gördü. Taş duvarların, sokakların, caddelerin, anıtların, meydanların, huzurun, çözümün, hüznün, sevincin, sadece mekanlardan ibaret olmadığını bir kez daha yaşayarak test ettik. İnsan denen mahlukatın vezir de rezil de ettiği o derin çelişkiyi şimdi ceplerimizde taşıyoruz.

Bu ağdalı girizgahtan sonra gelelim asıl konularımıza. Geçtiğimiz hafta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi kentte aktif amatör spor kulüplerine 100’er bin lira nakdi olmak üzere 10 milyon liralık bir yardım yaptı. Bu rakam geçtiğimiz sene 50’şer bin liraydı. Koşullar göz önüne alınarak iki katına çıkarılmış. Elbette bu alkışlanacak ve takdir edilecek bir hizmet olarak kayıtlara geçti. Kenti sarıp sarmalayan uyuşturucu belasının panzehiri olan amatör sporun desteklemesini gerçekten çok önemsiyorum. Ama işte bu taksimatta ‘insan’ denen evrimini halen tamamlamamış mahlukat devreye girince ortaya sevimsiz bir manzara çıktı.

Gaziantep’te engelli kardeşlerimizin sosyal hayata tutunmaları, var olabilmeleri, nefes alabilmeleri için kurulan Engelli Spor Kulüpleri bu yardım faslında unutuldu, yok sayıldı, adam yerine konmadı, önemsenmedi, horlandı, dışlandı adına artık ne derseniz deyin.

Organizasyonu yapan kafaların yaslandığı paslı zihniyetin sayesinde, aferinciliğin, işgüzarlığın, goygoyculuğun, aynı zamanda ayrımcılığın Nirvana’sını yaşadık. 

Neden mi?

Yardım işini düzenleyen arkadaşlar ‘iki kulüp hariç’ ki bunlardan birisi paraya ihtiyacı olmayan Şahinbey Belediyesi Ampute, diğeri zaten yardımın sahibi olan Büyükşehir Belediyesi’nin Engelli Tekerlekli Basketbol takımları dışında kendi yağı ile kavrulmaya çalışan diğer engelli spor kulüplerine bu yardımdan zırnık koklatmadılar.

Şimdi buna “yuh!” denmez mi?

40 yıldır (!) Amatör Spor Kulüplerinin Federasyonu (ASKF) başkanlığı yapan  ve bırakmaya da hiç niyeti olmayan  muhterem zat ile Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Spor Daire Başkanlığı topu birbirine atıyor.

Sosyal rehabilitasyona, gün yüzü görmeye, hayatın içinde olmaya, sportif faaliyete, desteğe  en fazla ihtiyacı olan; Gaziantep Bedensel Engelliler Spor Kulübü, Görbir Spor Kulübü, Sağır Dilsiz Spor Kulübü, Ayıntap Engelliler Spor Kulübü, Nizip Zeugma Engelliler Spor Kulübü, Fiziksel Engelliler Spor kulübü, GAP görme Engelliler Spor kulübü ve Anadolu Engelliler Spor Kulübü aşağıda ASKF, yukarıda Spor Daire Başkanlığı arasında hiç edildi, aşağılandı, yok sayıldı.

Eğer bu işe sebep olanlar ‘vicdan ve utanma engelli’ değiller ise bu ayıba bir son verilmeli.

Bu ötekileştirme, yok sayma, muktedire şirin görünme, anlayışından vazgeçilip; eşitlik çerçevesinde engelli spor kulüpleri de yardımdan faydalandırılmalıdır diye düşünüyorum.

Yerel yönetimler seçimi yapılalı neredeyse 1 yıl olacak. Zaman çok hızlı akıyor. Bir senede 31 Mart’ta sandıktan çıkan sonuç, farklı yerlere geldi. CHP’nin kazandığı Karkamış, AKP’ye geçti. Fatma Şahin, büyükşehir meclis üyeleri matematiği bakımından CHP’nin siyasi açgözlülüğü nedeniyle  topal ördek olmaktan kurtuldu. 30 yıl sonra kazanılan Şehitkamil Belediyesi Umut Yılmaz, Umut Salcan denilen iki basiretsiz, beceriksiz ergenin elinde oyuncak oldu. Bunların alt türevleri de var ama isimlerini buraya yazmak bana bile zul geliyor.

Seçimlerin üzerinden geçen bir yıldan bu yana rezalet ve skandallar dizisinin yaşanmadığı nerede ise tek bir gün bile olmayan Şehitkamil Belediyesi, işte yukarıda bahsettiğim o şeytan ayinlerinin tam da merkezi haline geldi. Bu arkadaşları 18 ve 19 Mart’ta toplamı neredeyse 2 milyar lirayı bulacak 27 adet arsayı daha satacaklar. Sosyal medya hesabımda paylaşmıştım. Bu denli yüksek bir meblağı bu iş bilmezlerin eline verirseniz çarçur ederler. Çünkü halka hizmet, siyasete, hizmet, yaşama hizmet gibi bir amaç taşımıyorlar. 

Şehitkamil İlçesi, bir avuç pekmez yala yala bitmez bir olgu değildir.

Umut Yılmaz denen arkadaş için ya şarkı kısa geliyor ya da yol uzun geliyor.

Seçimlerin seney-i devriyesinde bunları uzun uzun ele alacağız. 

Sonuçta ortada bir şeytan ayini varsa, bir de şeytan taşlayan olmalı değil mi?

Görüşmek üzere…