Küresel ısınmanın etkileri, Türkiye’nin güneydoğu bölgeleri için büyük bir kuraklık riski oluşturuyor. Bu bağlamda, Gaziantep en riskli iller arasında öne çıkıyor.
Sıcaklık ve Yağış Düzeyleri Tehlikeleri Ortaya Koyuyor
Gaziantep’te son yıllarda mevsim normallerinin altında kalan yağışlar ve artan sıcaklıklar, iklim değişikliğinin etkilerini net bir şekilde gösteriyor. Kuruyan su kaynakları ve zorlaşan tarımsal faaliyetler, çevresel sürdürülebilirlik ve halk sağlığı açısından ciddi tehditler ortaya çıkarıyor. Özellikle yaz aylarında rekor seviyelere ulaşan sıcaklıklar, bölgenin çölleşme riski ile karşı karşıya olduğunu gözler önüne seriyor.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu En Fazla Etkilenen Bölgeler Arasında
Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan raporda, Türkiye genelinde yaygınlaşan kuraklık olgusunun en büyük etkinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hissedileceği vurgulandı. Yarı kurak iklim kuşağında bulunan Gaziantep’in bu tehdidin merkezinde yer aldığına dikkat çekildi. Uzmanlara göre, iklim değişikliğindeki bu dramatik değişim, tarımsal verimliliği olumsuz yönde etkiliyor.
Sera Gazı Emisyonları ve Tarımsal Faaliyetler Ele Alınıyor
Raporda, iklim krizinin temel nedenlerinden birinin fosil yakıt kullanımı olduğu belirtildi. Kömür, petrol ve doğalgazın küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden fazlasını oluşturduğuna dair bilgiler sunuldu. Ayrıca, hayvancılık faaliyetlerinin atmosfere yüksek miktarda karbon salımı yaptığı ifade edildi. Gaziantep’teki üreticilere, çevre dostu üretim tekniklerine yönelme ve su kaynaklarını daha etkin kullanma çağrısı yapıldı.
Uzmanlar Harekete Geçme Zamana Dikkat Çekiyor
İklim bilimciler, Gaziantep gibi yarı kurak bölgelerde tarımsal üretimin her geçen yıl daha da zorlaştığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, önlemlerin ertelenmemesi gerektiğinin altını çiziyor ve yerel yönetimlerin yanı sıra üreticilerin iklim krizine karşı acil ve sürdürülebilir politikalar geliştirmeleri gerektiğini belirtiyor.
Gaziantep, sanayi ve tarım açısından bölgenin önemli şehirlerinden biri olarak, çölleşme tehdidiyle karşı karşıya kalması halinde ciddi ekonomik ve ekolojik kayıplar yaşayabilir.
