“Gaziantep Esnafında Müslümanlar Dominant Rol Oynadı”
Tarihçi ve araştırmacı yazar Mehmet Fatih Bozkurt, Osmanlı döneminde Gaziantep’te esnaflık ve zanaatkârlık alanlarında meslek liderliğine seçilenlerin büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu belirtti.
Tuncer Baykara tarafından modern Türkçeye kazandırılan “Osmanlı Taşra Teşkilatında XVIII. Yüzyılda Görev ve Görevliler” adlı çalışmada, farklı şehirlerdeki sanatkârlar ve esnafların kayıtlarına yer verilmektedir. Bu eser, Gaziantep’teki esnaf yapısıyla ilgili algıları sorgulayan veriler sunmaktadır.
1698-1836 yılları arasında Gaziantep’teki esnaflar arasında meslek liderliğine seçilen 157 kişiden yalnızca ikisinin gayrimüslim olduğu tespit edilmiştir. Bu iki kişi, hekimlik alanında faaliyet gösteren Serkiz ve Toros isimli gayrimüslimlerdir. Diğer yandan, kuyumcu, iplikçi, kürkçü, demirci, sabuncu, terzi ve ayakkabıcı gibi pek çok meslek grubunun liderlerinin tamamının Türk ve Müslüman olduğu kaydedilmiştir.
Benzer durum, yalnızca Gaziantep ile sınırlı kalmayıp, aynı defterde yer alan diğer şehirlerde de Müslüman esnafların ön planda olduğunu göstermektedir.
Gaziantep’te farklı dönemlerde esnaf liderliği yapmış Müslüman isimler arasında şu isimler bulunmaktadır:
• Boyacılar Şeyhliği (1713-1718): Ömer, Yusuf, Hacı Abdullah, Seyyid Mehmed
• Dülgerler Şeyhliği (1721-1726): Hacı Ömer, Hacı Hüseyin, Hacı Mehmed, İbrahim
Bu örnekler, meslek liderliklerinde Müslümanların yoğunluğunu kanıtlamaktadır.
Bozkurt, azınlıkların Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bazı mesleklerde ön planda olmalarının nedenlerini şu şekilde sıralamaktadır:
1. Ticari ve mesleki imtiyazlar: İmparatorluğun son dönemlerinde bazı azınlıklara tanınan ayrıcalıklar.
2. Savaş ve isyanların etkisi: 19. yüzyıldaki savaş ve isyanlar sonucunda birçok Müslüman esnaf ve sanatkârın hayatını kaybetmesi.
Bu faktörler, azınlıkların mesleklerde daha görünür hale gelmesine yol açmıştır.
Mehmet Fatih Bozkurt’un ve Tuncer Baykara’nın araştırmalarının bulguları, Gaziantep ve çevresindeki mesleklerin büyük oranda Müslümanların elinde bulunduğunu, Ermeniler veya diğer gayrimüslimlerin ise yalnızca belirli birkaç meslek dalında etkili olduğunu göstermektedir. Bu durum, mesleklerin Ermenilerin tekelinde olduğu algısının tarihsel gerçeklerle örtüşmediğini ortaya koymaktadır.