Rize’de, yeşil çay pudrasıyla hazırlanan ve Karadeniz’in çay kültürünü tatlı ile birleştiren çaylı baklava, gastronomi meraklılarından büyük ilgi gördü. Ancak, baklavanın geleneksel merkezi olan Gaziantep’te bu yenilik büyük tepkilere yol açtı.
Rize’nin yenilikçi denemesi olan çaylı baklava, Rize Valiliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte Kalkandere Halk Eğitim Merkezi tarafından tanıtıldı. Usta öğretici İrem Öztürk, klasik baklava hamuruna eklenen çay pudrasının, hem görsel hem de tat açısından tamamen farklı bir deneyim sunduğunu belirtti. Ancak bu değişiklik, Gaziantep’teki baklava ustalarının “geleneksel tarifin tahrif edilmesi” olarak değerlendirdiği bir durum oldu.
Gaziantep’ten baklava ustaları, UNESCO tarafından koruma altına alınan baklava konusunda sert bir tutum sergileyerek, “Baklava, yüzyıllar boyunca sabit kalmış geleneksel tariflerle varlığını sürdüren bir mirastır. Çay gibi alakasız tatlarla yapılan tatlılara ‘baklava’ denmesi, hem kültürel hem de gastronomik bir ihanet anlamına gelir” açıklamasında bulundu.
Ustalar, yenilikçi mutfak denemelerine saygı duyduklarını ifade ederken, “Yenilikçilik başka, geleneksel ismi yaşatmak adına geleneği bozmak ise başkadır” diyerek uyarıda bulundu.
Rize’deki çaylı baklava, sosyal medyada da büyük bir tartışma ortamı oluşturdu. Bazı kullanıcılar, “Yeni tatlara açık olmalıyız” derken, Gaziantepli lezzet savunucuları ise, “Baklava; Antep fıstığı, sadeyağ ve incecik hamurla yapılır, çayla değil!” şeklinde karşı görüş bildirdi.
Gaziantep, baklavayı sadece bir tatlı olarak değil, aynı zamanda şehir kimliği açısından son derece önemli bir unsur olarak görüyor. Ustalar, Antep baklavasının dünya genelinde tanınmasının ardından daha fazla “sahte tarifle” karşılaşmaya başladıklarını ve bu nedenle adın korunmasının kritik bir hale geldiğini vurguladı.
Son olarak Gaziantep’in baklava ustaları, “Çaylı tatlı yapmak isteyen yapsın ama buna ‘baklava’ demesin! Bu, hem Gaziantep’e hem de baklavanın tarihine haksızlık olur” çağrısında bulundu.
