GÜNCEL

BÜYÜKŞEHİR “GAZİANTEP YÖRESİNDE BARAK BOYU” ADLI ESERİ YAYIMLADI

KİTAP, BARAKLARIN TARİHİ SERÜVENİNİ ORTAYA KOYUYOR ve İYİ BİR KAYNAK...

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (GBB) tarafından Gaziantep’in önemli kültür ögelerinden olan Baraklar hakkında kaleme alınan “Gaziantep Yöresinde Barak Boyu” adlı eser okuyucuyla buluştu.

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan Gazikültür A.Ş, köklü bir maziye sahip ve Gaziantep’in önemli kültürel figürlerinden ‘Barakları’ konu edinen “Gaziantep Yöresinde Barak Boyu” adlı kitabı yayımladı. Bir Türk boyunun ismi olmakla birlikte aynı zamanda Gaziantep’te bir bölgeye ve kültüre ait bir isim niteliği de taşıyan ‘Barak’ kelimesi ve hakkında bilinmeyen bütün doneler bu eserde bir araya getirildi. Türk tarihine ışık tutacak kitap, Mehmet Ali Yıldırım ve Nuh Yıldırım tarafından kaleme alındı.

Kitap, Gaziantep Zeugma Müzesi, 25 Aralık Panoroma Müzesi ile Arkeoloji Müzesi mağazalarında, Türkiye çapında seçkin kitapçılarda, Gazikültür A.Ş’nin internet sitesi www.magazagaziantep.com ve kitap satışı yapan bazı internet sitelerinde satışa sunuluyor.

KİTAP, ÜÇ BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

‘Gaziantep Yöresinde Barak Boyu’ kitabı, ‘Barak Adı ve Barakların Kökeni’, ‘Barak Oymakları’ ve ‘Barak Kültüründen Örnekler’ başlıklarında üç bölümden oluşuyor.

Yazılı ve sözel kaynakların izlerinin sürüldüğü kitap, uzun araştırmaların sonucunda somut hale kavuşturuldu. 142 sayfadan oluşan kitap, Horasan’dan göç ederek Anadolu’nun çeşitli bölgelerine göç eden Barakların tarihi süreç içerisinde Gaziantep’teki kültürel durumlarını, kökenlerini ve yaşadıkları bölgeleri ele alıyor. Ayrıca eserde arşiv kaynakları ve sahadan elde edilen sözlü kaynaklar kullanılarak konu etraflıca detaylandırılıyor.

YAKAR: BARAKLARIN KÖKENİ EFSANELERE KARIŞMIŞTIR

Eserin içeriği hakkında bilgi veren GBB Gazikültür A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Barak kültürünün Gaziantep’in önemli kültürel figürlerinden olduğunu ve köklü bir maziye sahip olduğunu söyledi.

Yakar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Köklü bir geçmişe sahip olan Barakların kökeni efsanelere karışmıştır. Barak ismi de mitolojik devirlere ait Türk efsanelerine kadar dayanan tarihi geçmişe sahip bir isimdir. Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya süren uzun müddetli göçleri neticesinde kültürlerini ve geleneklerini de kendileri ile birlikte getirmişlerdir. Bugün hala Anadolu’nun her köşesinde yüzyıllar öncesine dayanan Türk efsaneleri, masalları ve şiirleri söylenegelmektedir. Böylece Türkler yazılı metinlerin yanında sözlü kültür ile de kültürlerini muhafaza etmişlerdir. Baraklar da kültürlerini bu yolla muhafaza ederek Türk sözlü kültürünün önde gelen temsilcilerinden olmuşlardır. Yaşadıkları bölgeleri aşarak meşhur hale gelen Barak türküleri bu durumun tezahürü konumundadır. Bu özelliklerine paralel olarak Barakların Horasan’dan Anadolu’ya iskânları süresince yaşanan her olayı Barak ozanlarının şiirlerinde görmek mümkündür. Barak kültürünün anlaşılmasında türkülerin olmazsa olmaz unsurlardan olduğundan dolayı kitap ile birlikte derleme çalışması gerçekleştirdik. Birbirinden farklı icracılardan 25 adet Barak türkülerine www.barakturkuleri.com adresinden ulaşılabileceği gibi kitabın arka kapağına eklediğimiz QR kod aracılığı ile de siteye erişim sağlamak mümkündür.”

“BARAKLAR, TÜRK KÜLTÜRÜNÜN KÖKLEŞMESİNİ SAĞLAMIŞTIR”

Barakların çok geniş bir sahada yaşam sürdüğünü anlatan Yakar, “Bugün Gaziantep civarında Barak Ovası ve Barakeli olarak da bilinen bölgede bulunmaktadırlar. Bu bölge Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kilis’in güneydoğusundan, Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinin güneyinden ve Nizip ilçesinin kuzeydoğusunda bulunan Belkıs köyünden başlayarak doğuda Fırat nehri kıyısına ve güneyde Suriye sınırına kadar uzanan oldukça geniş bir alanı içine almaktadır. Yaşadıkları geniş sahada Baraklar, Türk kültürünün yerleşmesini ve kökleşmesini sağlamışlardır. Bu özelliklerine ithafen yazarın ifadesi ile Baraklar, “Türklüğün özü ile İslam’ın özünü Özemeç haline dönüştüren farklı, ilginç bir Türk topluluğudur”. Ayrıca eski Türk inancını halen taşımakta olan Baraklara masallarda adı geçen yasaklı ve gizemli ‘Türklerin kırkıncı odası’ demek de yerinde olur.” diye konuştu.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu