Ligin 26. haftasında, 6. sırada ve 38 puanla Konyaspor’un deplasmanına çıkıyoruz. Son dört yıl göz önüne alındığında, bu durum oldukça dikkat çekici bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Neden bu başarı önemli?
Çünkü bu takım, son üç yıl içinde ya sezonun son haftasında ya da sondan bir veya ikinci haftada ancak kümede kalmayı başardı. Ayrıca, her sezon ligin başında veya ortasında teknik direktör değişikliği yapan bir yapı içindeyiz. Bu sezon Süper Lig’de gözler, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışına çevrilmişken, alt sıralarda da ciddi bir mücadele yaşanıyor. Tam 13 takım, küme düşmeme savaşı veriyor. Ancak, son beş maçta elde edilen dört galibiyet ve 12 puanla bu zor durumdan sıyrılmayı başardık.
Bu olumlu sonuçlar, hem kulüp başkanı ve yönetimine, hem teknik direktörümüze, hem de futbolcularımıza ve taraftarlarımıza önemli bir güven aşıladı.
Öyle ki, camianın iftar buluşmasında taraftarlar Avrupa’nın takımları için sloganlar attı. Bu atmosferde, Konyaspor deplasmanında iyi bir performans sergilemek, özgüven ve moral açısından sahaya olumlu bir şekilde yansıyabilir, bu başarıyı devam ettirebiliriz. Ancak Konyaspor, önceki maçında kendi evinde 9 kişi kalmasına rağmen Beşiktaş’ı yenerek önemli bir moral buldu ve alt sıralardan uzaklaşmak amacıyla büyük bir savaş verecektir. Ayrıca, hem saha içinde hem de dışarıda büyük bir baskı oluşturacaklardır.
Peki, biz bu durumu nasıl avantaja çevireceğiz? Oyun planımız, stratejimiz ve oyuncularımızın yetenekleri ile bunu başarabilir miyiz? Okereke ve Boateng’in kontrataklarını, Maksim ve Kozlovski’nin oyun zekasını, Sorescu’nun hızını ve delici özelliğini nasıl kullanabiliriz? Bekleyip göreceğiz.
Şüphesiz ki bu karşılaşma, keyifli bir mücadele sunacak. Bu ortamda en güzel olanı ise, puan durumunun rahatlığı ile Konya’daki basın tribününde biz, sizler de ekranlarınızın karşısında maçı izliyor olacağız.
Ben umutluyum. Umuyorum ki bayram öncesi biz, taraftarlarımıza güzel bir hediye sunarak sevindiririz.
