Kamu Emekçileri Sefalet Sözleşmelerine İsyan Ediyor

Gaziantep’te, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve bağlı sendika üyeleri, toplu sözleşme sürecinin yaklaşmasıyla birlikte Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, hükümetin ekonomi politikaları ve ilgili sendikalarla yapılan sözleşme süreçleri eleştirildi. Eğitim-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Ömer Parlakçı tarafından okunan metinde, kamu emekçilerinin zor koşullara mahkûm edildiği belirtildi.
Parlakçı, toplu sözleşme adı altında sürdürülen uygulamanın, kamu emekçilerinin haklarını gaspettiğini ifade etti. “Milyonlarca emekçinin alın teri, kapalı kapılar ardında yandaş sendikalarla yapılan göstermelik müzakerelerle hiçe sayılıyor” diyen Parlakçı, bu tür sözleşmeleri tanımadıklarını vurguladı.
Açıklamada, AKP iktidarının ekonomi yönetimi de eleştirildi. Parlakçı, “Adı Derviş, Nas, Nebati ya da Şimşek olsun; uygulanan programlar emeğin değil, sermayenin çıkarını esas alıyor” ifadesini kullanarak, kamu emekçilerinin haklarının bu programlar aracılığıyla aşındırıldığını belirtti. KESK, bu dayatmalara karşı hem hukuki hem de toplumsal anlamda mücadele etmeye devam edeceğini dile getirdi.
Parlakçı, toplu sözleşme görüşmelerindeki gerçek müzakerelerin eksikliğine de dikkat çekti. “Bugüne dek yapılan yedi toplu sözleşmede kamu emekçileri hep kaybetti” diyen Parlakçı, grev hakkının engellendiği ve gerçek müzakere ortamının bulunmadığını ifade etti.
Kamu emekçilerinin ekonomik sorunları da açıklamada gündeme getirildi. Parlakçı, mevcut sistemin, gelir vergisi adaletsizliği, dolaylı vergi yükleri, düşük maaşlar ve ayrımcı istihdam politikaları gibi sebeplerle büyük hak kaybına neden olduğunu belirtti. “Kamuda emekçilerin maaşları, yoksulluk sınırının yarısına kadar düşmüş durumda” dedi.
KESK temsilcisi, 2026-2027 dönemini kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde kamuoyuna uyarılarda bulundu. Mevcut sistemin yalnızca bir oyalama aracı olduğunu söyleyen Parlakçı, son 14 yılda imzalanan sözleşmelerin kamu emekçilerini sefalet koşullarına sürüklediğini ifade etti.
Kadın çalışanlara yönelik ayrımcılığın artmakta olduğunu belirten Parlakçı, aile yılı ilanı ve artan mobbing uygulamalarıyla kadınların eve hapsedilmeye çalışıldığını savundu. Kadın taleplerinin toplu sözleşme gündeminde ayrı bir başlık altında yer alması gerektiğini dile getirdi.
Parlakçı, toplu sözleşme süreçlerinin iktidar güdümünde olduğunu vurgulayarak, TİS masalarının yoksulluğu derinleştirdiğini bildirdi. “Asgari ücretin altında çalışan sözleşmeli öğretmenler, güvencesiz bırakılan kamu personeli gibi örnekler, hak kayıplarımızı derinleştirmiştir” dedi.
Bunun yanında, açıklamanın sonunda KESK, tüm kamu emekçilerini ve emeklileri ortak mücadeleye davet etti. “İnsanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, demokratik bir çalışma yaşamı ve gerçek bir toplu sözleşme sistemi için mücadelemizi sürdürüyoruz” denildi.
Gaziantep’te gerçekleştirilen bu eylem, yaklaşan toplu sözleşme sürecine dair kamu emekçileri tarafından yapılan güçlü bir uyarıyı temsil ediyor. KESK, bu süreci yalnızca bir ücret pazarlığı değil, emeğin onur mücadelesi olarak gördüklerini ifade ediyor.