Gaziantep’te, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası tespit edilen ağır hasarlı yapıların yıkım süreci tamamlandı. Gaziantep Vali Yardımcısı Murat Akyüz, ilk etapta gerçekleştirilen ihalelerin yalnızca ağır hasarlı binalara yönelik olduğunu ifade etti.
Vali Yardımcısı Akyüz, “İlimizdeki tüm ağır hasarlı binaların yıkımı tamamlandı. Deprem sonrası ilk aşamada gerçekleştirdiğimiz tüm ihale işlemleri ağır hasarlı yapılar için yapıldı. Bu ihaleler ilçe kaymakamlıkları tarafından yürütüldü. Şu anda ise orta hasarlı binaların tespiti ve ihaleleriyle yıkım sürecimizi tamamlamayı hedefliyoruz.” dedi.
1-2 Hafta İçinde 1100 Binanın İhalesi Yapılacak
Orta hasarlı binalarla ilgili süreci anlatan Vali Yardımcısı Akyüz, “Toplamda 3.017 orta hasarlı bina var. Ancak bu sayıya resmî kurumlar, mahkemelik yapılar ve sit alanları içerisinde kalan, müdahale edemediğimiz binalar da dahil. Bunlar dışında yaklaşık 1100 binamızın yıkıma hazır olduğunu söyleyebiliriz. Yaklaşık 1-2 hafta içerisinde bu 1100 binanın ihalesine çıkmayı ve hızlı bir şekilde yıkım işlemlerini tamamlamayı planlıyoruz. Bu binaların büyük bir kısmı Oğuzeli, Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinin kırsal kesimlerinde, eski köy yerleşimlerinde bulunuyor. Genellikle tek katlı kargir yapılardan oluşuyorlar. Şehir merkezinde, yüksek katlı ve yıkım bekleyen orta hasarlı bina neredeyse kalmadı.” ifadelerini kullandı.
Elle Yıkım Maliyeti Artırıyor
Yıkım sürecinin bazı zorluklar içerdiğini belirten Akyüz, “Binaların şehir merkezine uzaklığı, yıkım maliyetlerini ciddi şekilde artırıyor. Buna rağmen ihale süreçlerini başlatıp yaz bitmeden tüm işlemleri tamamlamayı hedefliyoruz. Sözleşme tarihine göre, her yıkım 30 ila 45 gün arasında tamamlanacak. Ancak bazı köylerdeki binalar hâlâ vatandaşlar tarafından kullanılmakta. Bu durumda öncelikle tebligat yapılacak ve boşaltılması sağlanacak. Her yıkımın kendine özgü riski var. Örneğin, Grand Otel’in karşısındaki binanın yıkımı oldukça zorlu geçti. Yüksek katlı binalarda bu tür zorluklar yaşanabiliyor. Bazı yerlerde yıkım sırasında yan binanın duvarına da zarar verilebiliyor. Bu nedenle bazı yıkımlar yalnızca elle, yani balyoz, kazma ve kürekle gerçekleştirilebiliyor. Bu da hem süreyi hem de maliyeti artırıyor.” şeklinde konuştu.
Tarihi Yapılar İçin Özel Restorasyon
Tarihi yapılarla ilgili sürece de değinen Akyüz, “Kültürel sit alanı niteliği taşıyan, korunması gereken yapıların sorumluluğu KUDEP’e aittir. KUDEP’in izni olmadan bu yapılarda herhangi bir işlem yapılamaz. KUDEP denetiminde, Kültür ve Turizm Bakanlığı onayıyla restorasyon çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu yapılar özgün hallerinin korunarak restore edilmeye çalışılıyor. Örneğin, Kurtuluş Camii’nde minarenin tüm taşları tek tek sökülüp numaralandırılarak aynı sırayla yeniden yerleştiriliyor. Bu nedenle süreç oldukça zahmetli.” dedi.
93 Orta Hasarlı Tarihi Yapı İçin Restorasyon Planlanıyor
Vali Yardımcısı Akyüz, orta hasarlı yapılar arasında KUDEP denetimine giren yapıların da bulunduğunu belirterek, “Toplam 3.017 orta hasarlı bina arasında, KUDEP izniyle restorasyonu yapılacak 93 bina mevcuttur. Geri kalan binalar arasında mahkemelik olanlar, resmî kurumlar, mükerrer kayıtlar ve kültürel yapılar yer almaktadır. Bu unsurlar dışarıda bırakıldığında, yaklaşık 1100 binanın yık
