Dün gece İstanbul’un Teşvikiye semtinde gözaltına alınan Fatih Altaylı, mahkeme kararıyla cezaevine gönderildi.
VİDEODAKİ İFADELER GÖZALTINA GÖTÜRDÜ
Fatih Altaylı hakkında, YouTube yayınında söylediği sözler sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Altaylı, gece saatlerinde evinde gözaltına alındı ve daha sonra tutuklama talebiyle adliyeye sevk edildi.
İŞTE O VİDEO
Gözaltına alınmasına neden olan video, Fatih Altaylı’nın “Cumhurbaşkanını tehdit ettiği” iddialarına dayanmaktadır. Kamuoyuna ulaştırılan video, bağlamından koparılmış ve kesilmiş bir şekilde paylaşılmıştır.
Altaylı’nın konuşmasında Osmanlı dönemine ait… Murat AĞIREL paylaştı.
MUART AĞIREL PAYLAŞTI
Gazeteci İsmail Saymaz ve Murat Ağırel’in aktardığına göre, savcılığın yönelttiği suçlamalar arasında “hakaret” ile birlikte “Cumhurbaşkanına suikast” ve “tehdit” suçları da bulunmaktadır.
Fatih Altaylı, bu suçlamalarla tutuklandı. Mahkeme, kaçma ve saklanma ihtimalini gerekçe göstererek bu kararı verdi. Murat AĞIREL’in paylaşımı.
ALTAYLI’NIN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Halk TV’den İsmail Saymaz, Altaylı’nın ifadesinde suçlamaları reddettiğini ve açıklamalarının tarihsel bir bağlamda yorum niteliği taşıdığını belirttiğini aktardı.
Altaylı, “Söz konusu yayın ve cümleler bana aittir, ancak Cumhurbaşkanını ne tehdit ne de hakaret amacı güttüğümü ifade ettim. Türk halkının siyasi süreçlerde etkin olmayı sevdiği ve bunu tarihsel olarak sürekli vurguladığım yönünde görüşlerimi sundum. Bu bilgilerden mevcut Cumhurbaşkanına bir tehdit algısı çıkacağı aklımdan geçmezdi” dedi.
MAHKEME TUTUKLAMA KARARINI VERDİ
Fatih Altaylı, savcılıktaki ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemede “Cumhurbaşkanına hakaret”, “suikast hazırlığı” ve “tehdit” suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gazetecinin tutuklandığına dair belge, Murat Ağırel tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
KAMUOYUNDA GENİŞ YANKI UYANDIRDI
Fatih Altaylı’nın tutuklanması, basın ve ifade özgürlüğü açısından kamuoyunda geniş tartışmalara neden oldu. Sosyal medyada #FatihAltaylı etiketi gündem haline gelirken, bazı gazeteciler ve hak kuruluşları bu durumu endişe verici olarak değerlendirdi.
