MAYIS HÜZÜNLERİ

MAYIS HÜZÜNLERİ

 
 
Erken uyandırıldık çocukluğumuzdan.
Yastığımızın altındaki misketleri almamıza bile izin vermediler.
Darbeli topacımızın masumiyeti itelendi süngü kıvamında kaba bir el ile o darbede.
Sıcak ekmek tadı değildi faşizan sabahlar.
Postallar, bizim lastik çizmemize hiç benzemiyordu.
Silahlar da koyun çenesinden yaptığımız tabancalara sonra.
Zaman dondu, rengârenk uçurtmalar öylece kaldı havada.
Sloganların harfleri döküldü, duvarlardan teker teker…
Evimiz gibi olan yazlık sinemamız kapatıldı.
Kitaplar yakıldı, boğucu dumanlarla zalimliğin kamplarında.
Yeşil parkalı ağabeylerimizi götürdüler ama onlar vakurdu.
Ayşe kendisini çok seven Ali’sine kavuşamadı bu yüzden.
Lastik topa o çocukluk aşkıyla bakamadık bir daha.
Orak-çekiç neydi anlamaya çalışmadık.
Tek Yol Devrim idi de o yol nerede idi sorgulayamadık.
Atlası olmayan yitik bir adada su arar gibiydik.
“Keşke ağabeylerimizin sol kolu olmasaydı” dedik.
Teneke sobanın sıcaklığı, tel dolabın anaçlığı bile güldürmedi yüzümüzü.
Uzun süre boş kaldı 1 Mayıs alanları da çift kale maç yapmadık.
Dedim ya erken uyandırıldık çocukluğumuzdan,
Çok çabuk büyüdük, inek sütüne inat…
Eskimocunun sesi kesmedi bizi bir daha o ilk günkü gibi,
Yala yala bitmezle dilimiz allı yeşilli olmadı asla.
En önemlisi biz; hiç, çocuk gibi ağlayamadık hüzünlerimize.
 
 X X X
 
 Bugün 1 MAYIS arkadaşlar.
Sülüklü Göl’den çıkma zamanı yani.
Soma’da kömür karası, Ermenek’te sel kapanı olma vakti.
Zonguldak’ta baret, Tuzla’da barikat, işçi kardeşim.
Bir ekmek içindir her şey.
Emek, en yüce değerdir çünkü...
Sahi, sevda ne yana düşüyordu bu öyküde...
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

30.04.2021 (Murat GÜREŞ)

DİĞER YAZILAR

ATATÜRK’E HAKARET EDENLER VE SORUŞTURMA AÇILAN ÖĞRETMEN

ZEKİ ABİ VE BENİM SİNEMAM NİYE YOK?

AÇLIK, GURUR ve PATATES TORBASI

SİYASİ SİMGE BAKIMINDAN 128 VE GAZİANTEP’TE MUHALEFET

KULUN OLMAM AMA KÜLÜN OLURUM...

BİR KENTTEN, SAHTE CENNET YARATMAK

"AKREP GİBİSİN KARDEŞİM"

PROKRÜST YATAĞI, AVUKATLAR ve GERÇEKLİK

DÜŞ AĞRISI, DİŞ AĞRISI GİBİDİR…