Gastronomi tarihi açısından zengin bir geçmişe sahip olan Gaziantep, kış ve sonbahar aylarında “şifa deposu” olarak nitelendirilen soğan kebabıyla dikkat çekiyor. Yüksek besin değerine sahip olması nedeniyle vücut direncini artırdığı bilinen soğan kebabı, bu mevsimlerde sıkça tercih edilen lezzetler arasında yer alıyor. Soğuk havaların etkisiyle gribal enfeksiyonların arttığı dönemlerde, Gaziantep’teki kebapçılarda ve evlerde soğan kebabı pişirilmeye başlanıyor. Bu lezzetli yemek, hem görselliği hem de tadıyla damak ziyafeti sunuyor.
Gaziantep mutfağının önemli bir unsuru olan soğan kebabı, demir şişlere saplanmış, özenle seçilmiş kuru soğan ile kıyılmış etin birleşimiyle hazırlanıyor. İsteğe göre ayva veya patates ile zenginleştirilen kebap, şişte ya da tepside pişirilebiliyor. Malzemelerin kömür veya odun ateşinde pişirilmesi, kebabın lezzetini artıran bir etken olarak öne çıkıyor. Pişirilmiş acı biber, nar ekşisi, turp, nane, limon ve ayran ile servis edilen soğan kebabı, içeriğindeki soğan sayesinde antibiyotik özelliği taşıyor.
Kebap ustası Atilla Etik, soğan kebabının havaların soğumasıyla daha fazla ilgi gördüğünü belirtiyor. Salgın hastalıklarla mücadelede mevsimsel doğal besinlerin önemine işaret eden Etik, soğan kebabının kış aylarında her bireyin haftada bir veya iki defa tüketmesi gereken bir lezzet olduğunu vurguladı.
Etik, Gaziantep’in yemek kültürünün zengin ve mevsimlere özel olduğunu ifade ederek, “Soğan kebabı kışa özgü bir yemektir. Gaziantep’in her mevsime uygun farklı yemekleri bulunmaktadır” dedi.
Son olarak, soğan kebabının doğal antibiyotik etkisi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getirerek, “Kış mevsiminde herkesin haftada bir veya iki kez soğan kebabı tüketmesi önemlidir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için doğal besinleri tercih etmeliyiz. Antibiyotik özelliklere sahip olan soğanı sofralarımızdan eksik etmemeliyiz” şeklinde görüşlerini aktardı.
