GÜNCEL

RÖPORTAJ : GAZİANTEPLİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”

Gaziantep Ak Parti Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyonu Sözcüsü Nejat Koçer, içilen geçilen hassas süreçle ilgili olarak YURTHABERLER. NET’in sorularını yanıtladı…

 

Sn. Koçer, Gaziantepli sizi tanıyor ama klasik olduğu üzere bir kez daha sizin ağzınızdan kısa bir iş ve siyaset geçmişimize dair değerlendirme ile başlayalım…

Şehrim için, ülkem için çalışmaya ter dökmeye çok küçük yaşlarda başladım. 1998 yılından itibaren 13 yıl boyunca Sanayi Odası Başkanlığı yapma imkânım oldu. 2011 yılında siyasete başladım ve yedi yıldır Gaziantep Milletvekiliyim. Siyasetteki  ilk yılımdan itibarinden de sürekli olarak Plan ve Bütçe Komisyonunda görev aldım. Ülkem ve şehrim için çıkan çok sayıda kanunun mutfağında yer aldım, gurur ve mutluluk duyuyorum. Son dönemde bir yenilik olarak mecliste bulunan odamızı bir proje ofisine dönüştürdük. Gaziantep için benim de bir fikrim bir projem var diyen herkese sonuna kadar kapımızı ve yüreğimizi açtık ve bu konuda çalışmaya da Meclis çatısı altında devam ediyoruz…

Ülkemizde son dönemde dövizdeki dalgalanma bağlı olarak bir durgunluk ve daralma yaşıyor. Bu konuda iş dünyasına tavsiyeleriniz ne olacak?

Dolar bazlı döviz artışının Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle uyuşmadığı açıkça ortadayken zaten  ekonomi yönetimimiz, SPK, BDDK ve Merkez Bankası süratle ve yerinde tedbirler aldılar ve dolar  bugünkü seviyelere geriledi. Ancak maalesef dövizdeki bu dalgalanmayı fırsat bilen bir kesim, çeşitli ürün gruplarında piyasadaki arz-talep dengesi ile de asla  uyuşmayan fiyat artışlarına gittiler. Stokçuluk girişimleri de oldu. Bu noktada Ticaret Bakanlığımız devreye girerek piyasanın düzenini sağlayacak tedbirleri derhal aldı. Almaya devam ediyor. Girdi maliyeti ile döviz kuru artışı gibi fiyat değişimlerinden etkilenmediği halde fiyat artışı yapanlar, fiyat dengesini bozan uygulamalar, yönetmelik değişikliğiyle aldatıcı ticari uygulamalar kapsamına dâhil edildi. Gelişmeler takip edilerek, denetimler sıkılaştırıldı.

Peki, bu durum Gaziantep’e nasıl yansıdı? Size iletilen ya da gözlemleriniz ne yönde?

Gaziantep sürekli büyüyen sanayisiyle, gerçekleştirdiği üretim ve ihracat hacmi ile Türkiye ekonomisine yön veren illerin başında geliyor. İhracat yaptığı komşu ülkelerin iç sorunlarına  rağmen sanayicimiz çalışmaya, üretmeye, ihracata, istihdama devam ediyor. Kendilerini kutluyorum. Yakın geçmişte bizler de meclis çalışmalarımızla üretimi, yatırımı ve istihdamı desteklemeye yönelik pek çok kanun çalışması gerçekleştirdik. Sayısız destek ve teşvik paketleri açıklandı. KOBİ destekleri, ihracat destekleri, üretim destekleri, istihdam destekleri, finansman imkanları gibi. Burada iş dünyamıza tavsiyem bu türde kanun ve desteklerin sıkı takibi ve bunlardan istifade etmeleri olacaktır. Bunun için özel bir birim, bir Ar-Ge birimi dahi kurmalılar.

Kentimizin bir de Suriye’deki iç savaş nedeniyle yakından hissettiği hatta derinden karşı karşıya kaldığı bir göç meselesi var. Bu durum nasıl avantaja dönüşür?

Bir rapora göre 2010 – 2017 yılları arasında ülkemizde 6 bin 589 Suriye sermayeli şirket kuruldu. Ve bu dönemki Suriye ortaklı şirketlerin toplam ortak sermayesi 179 milyon TL. Bu işletmelerin yüzde 94’ü İstanbul, Bursa, Mersin, Hatay ve Gaziantep’te bulunuyor. Suriyelilerin 2011 den bu yana 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptıklarını görüyoruz. Bunlar önemli rakamlar elbette. Burada önemli olan kayıt dışılık. Bunun önüne geçilmesi gerek. Haksız rekabete izin vermeyecek şekilde küçük ve yerel işletme sahiplerimizin haklarının  korunması gerekiyor.Gaziantep pek çok alanda parmakla gösterilen, örnek alınan bir şehir. Gaziantep bir marka şehir. İhracatta ve markalaşmada 6’ıncı, coğrafi işaret tescilinde Türkiye şampiyonu şehrimle, hemşerilerimle iftihar ediyorum. Bunu  yemek içmek olarak değerlendirmek yanlış olur. Gaziantep’in çok geniş, büyük bir mutfağı var. Gastronomi dalında UNESCO’nun yaratıcı şehirler ağına girmesini sağlamış bir mutfak. Bu bir değer, bu bir markadır. Bir şehrin yaşanabilirliği, temelde bu değerlendirmeyi yapan kişinin değerlerinden tutun beklentilerine kadar birçok faktöre bağlı. Bunun yanında eğitim, ekonomi, sağlık, güvenlik, kültür-sanat, şehir hayatı gibi başlıklar ise o şehrin yaşanabilir olma kriterleri. Bu açıdan baktığımızda son yıllarda artan nüfus yoğunluğuna rağmen bu başlıklar altında şehrimizde çok büyük ve başarılı işlere imza atıldı. Ulaşımdan eğitime, konuttan altyapıya kadar yatırımlar hızla devam ediyor.

Son dönemde uyuşturucu kullanımının 12 yaşa kadar indiği, Gaziantep’in en önemli sorunlarından birinin uyuşturucu kullanımı olduğu söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?

Emniyet Müdürlüğümüzün Narkotik Suçlarla Mücadele ekiplerince uyuşturucu tacirlerine yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar son derece başarılı. Ancak uyuşturucu ile mücadelenin tek başına bir emniyet işi olmadığını düşünüyorum. Burada mahallemizdeki esnaftan komşumuza, öğretmenlerimizden aile hekimine kadar herkesin sorumluluk sahibi olması, bu büyük mücadeleye destek olması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca bize göre aile, toplumumuzun temel yapı taşıdır. Bizler ailemizi kutsal bir değer olarak nitelendiririz. Çünkü bizi biz yapan milli ve manevi değerlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi öğrendiğimiz, yaşattığımız kurumdur aile. Fakat  özellikle büyük şehirlerde aralarında dedelerin, ninelerin olmadığı bir ortamda eşler ve çocuklar aynı evin içinde başta teknolojik gelişmenin neden olduğu bir uzaklaşma yaşıyor. Bu uzaklaşma bir takım sorunları beraberinde getiriyor maalesef.

Bu değerli bilgileri bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyoruz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu