İKİ ADAY, BİR FOTOĞRAF ve CHP ELEŞTİRİSİ...

Seçime sayılı günlerin kaldığı şu kritik dönemde CHP'de aleni hale gelen kavgaya bakarak şahısların kendilerini değil partide oluşturulamamış ortak aklın yokluğunu eleştirmek istiyorum.

İKİ ADAY, BİR FOTOĞRAF ve CHP ELEŞTİRİSİ...

İkisi de aileden CHP’li…

Birinin babası il başkanlığı, diğerinin amcası CHP ilçe başkanlığı yaptı.

İkisi de inşaat mühendisi

İkisi de İnşaat Mühendisleri Odası’nda başkanlık yaptı.

İkisinin de sosyal ve siyasal duyarlılıkları var…

İkisi de yaşadığı kente dair, “daha iyi olabilir” kaygısı içinde.

İkisi de CHP’den milletvekili adayı.

Biri listede baştan ikinci, diğeri sondan ikinci

İkisini de severim...

Melih Meriç ve Gökhan Çeliktürk’ten bahsediyorum.

Bu kadar donanımlı ve Gaziantep’in kent kimliğine değer katan iki aday arasında büyük bir gerilim var.

Bunu da artık saklama gereği duymuyorlar.

O nedenle, yazı konusu etmekte bir beis görmüyorum.

Seçime sayılı günlerin kaldığı şu kritik dönemde aleni hale gelen kavgaya bakarak şahısların kendilerini değil partide oluşturulamamış ortak aklın yokluğunu eleştirmek istiyorum.

Arkasına belli bir rüzgârı alarak kazanmaya doğru dolu dizgin giden CHP’de, kamuoyuna sevimsiz mesajlar olarak yönelen Meriç-Çeliktürk polemiğine “sus” diyebilecek bir irade yok ise eğer seçmene mavi boncuk dağıtmanın da  anlamı yok. Söylem-eylem pratikleri açısından sahada dağınık bir görüntü veren adayların kafasına göre şekillendirdiği propaganda döneminde zaman heba ediliyor.

Klasik yöntemlerle birlikte sosyal medya üzerinden seçmene ulaşmak isteyen adaylar, “bugün şurayı gezdik” diye fotoğrafı sallıyor ama içinde seçmeni düşünmeye sevk edecek bir mesaj yok!..

Türkiye’nin tarihi seçimine 16 gün kaldı. İktidar partisine gönül veren vatandaşlar da değişim-dönüşüm isteyenler de büyük beklenti içindeler. 1923’ten, 2023’e tam bir asır geçmiş ve bizler gelinen noktada rejimsel olarak nasıl yönetileceğimizin kararını vereceğiz.

Geçmişte yaşanan hiçbir seçimde olmadığı kadar sorumluluk isteyen, vebali olan, milyonların geleceğini ilgilendiren  bu seçimde, iki adayı gereksiz polemiklerden uzaklaştırıp, sahaya odaklandıracak bir irade yok ise işte tam da burada durup, etraflıca düşünmek gerek.

Neden mi?

Çünkü akıllara şu sorular geliyor:

CHP’de, propaganda sürecini götüremeyen bir otorite boşluğu var mı?

Uzlaştırıcı olabilecek parti büyükleri nerede?

Her aday kendi kafasına göre mi çalışıyor?

Bu dağınık görüntü, birlik-beraberlik fotoğrafına dönüşebilecek mi?

CHP’nin seçim kazanmasını istemeyen bir klik olabilir mi?

En önemlisi sürece müdahil olma konusunda yetkinlik yok ise sandığa nasıl sahip çıkılacak?

İki fotoğraflı ve taraflı bu sorun, aslında sadece kişileri değil bütün bir toplumu ilgilendiriyor.

Bir tarafta iktidar, diğer tarafta bunun yerine alabilecek bir muktedir varken, yurttaşı ilgilendirmeyen münazaralar ile biri birine muhalefet yapmanın ve gidişata müdahale etmenin kimseye faydası yok.

Dost acı söyler, siyaset boşluk kabul etmez..

Politik yıkımlarda domino etkisi vardır.

Sonuç olarak birinci taş nerede ise devrilmek üzere…

Sadece taşı iten değil, herkes bu yıkımın altında kalır.

Söylemedi demeyin…

                           MURAT GÜREŞ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

28.04.2023 (Haber Merkezi)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR