Gelişen yapay zeka teknolojileri, yalnızca teknolojik yeniliklerle sınırlı kalmayıp, şehirlerin sosyoekonomik ve çevresel tehditlerini de incelemektedir. Türkiye’nin önde gelen dijital platformlarından MZT tarafından gerçekleştirilen bir analizde, illerin gelecekte karşılaşabileceği en büyük tehditler belirlendi. Gaziantep’in en ciddi sorunu ise dikkat çekici bir şekilde tarımın yok oluşu olarak öne çıkıyor.
GIDA DEPOSU GAZİANTEP, TARIMSAL KAYIPLA KARŞI KARŞIYA
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin tarım potansiyeli en yüksek illerinden biri olan Gaziantep, özellikle fıstık üretimi ile ülke genelinde tanınmaktadır. Ancak son yıllarda yaşanan hızlı kentleşme, plansız yapılaşma, su kaynaklarındaki azalma ve iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen kuraklık, tarım arazilerinin azalmasına yol açmıştır. Bu durum, Gaziantep’in ekonomik ve ekolojik dengesi açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.
Yapay zekaya dayanan analiz, Gaziantep’in en büyük kabusunun tarımsal kayıp olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum sadece şehrin ekonomik yapısını değil, aynı zamanda bölgesel gıda güvenliğini de tehdit etmektedir. Özellikle Antep fıstığı gibi stratejik ürünlerin üretimindeki azalma, hem ihracat hem de iç piyasa açısından ciddi sorunlar doğurabilir. Ayrıca, tarım sektöründe çalışan birçok kişinin geçim kaynağı da bu tehlikenin etkisi altındadır.
KOMŞU İLLERİN KABUSLARI DA AZ DEĞİL
Yapay zeka tarafından gerçekleştirilen analiz, yalnızca Gaziantep’in değil, çevre illerin de kendi özgün riskleriyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir:
Diyarbakır: Ciğer kıtlığı (kültürel simge olan ciğer kebabına yönelik tehdit)
Mardin: Göç hareketleri nedeniyle demografik değişim
Adıyaman: Artan deprem riski ve yapı güvenliği
Şanlıurfa: Tarımın azalması ve çevresel erozyon
Bu çalışma, şehir yönetimleri ve kamuoyu için önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Uzmanlara göre, Gaziantep ve benzeri iller için ivedilikle sürdürülebilir tarım politikaları geliştirilmesi, su yönetimi ve tarım arazilerinin korunması konusunda somut adımlar atılması gerekmektedir.
Gaziantep’in tarımsal potansiyelinin korunması, hem yerel halkın refahı hem de Türkiye’nin gıda arz güvenliği açısından kritik bir öneme sahiptir.
