Meralar Kesiliyor, Kırsal Yaşam Tehlikede!

“Kalkınma” ve “yatırım” ifadeleriyle sunulan yeni düzenleme, köylülerin ortak malı olan meraların enerji, turizm ve sanayi projelerine devredilmesini sağlarken, kırsal yaşam ve geleneksel hayvancılığın geleceğini tehdit ediyor.
“Bizim Toprağımız, Bizim Geçim Kaynağımız!”
Gaziantep çevresindeki köylerde yaşayan çiftçiler, bu karara karşı tepkilerini ortaya koyuyor. “Bu meralar atalarımızdan miras, çocuklarımıza bırakacağımız tek varlık,” diyen Ayşe Teyze, gözleri dolarak devam ediyor: “Hayvanlarımız bu meralarda besleniyor. Başka bir şeyimiz yok. Şimdi buraları betonlaştıracaklar, peki hayvanlarımız nerede otlayacak?”
Yatırımcıların Meralarda Yükselen İlgisi
Yönetmelik değişikliği, yatırımcılara mera alanlarında “arama izni” adı altında çeşitli kolaylıklar tanırken, çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu şartı ise sadece sembolik bir önlem olarak değerlendiriliyor. Köylüler, önceden benzer projelere verilen ÇED olumlu raporlarının çevreye ve kırsal yaşama verdiği zararları hatırlatarak, bu yeni düzenlemenin de aynı yıkıcı sonuçları doğuracağından endişe duyuyor.
Uzmanlar, “Gıda Egemenliği Tehlikeye Giriyor” Uyarısında Bulunuyor
Ziraat mühendisleri ve çevre aktivistleri, bu kararın sadece hayvancılığı değil, aynı zamanda bölgenin gıda egemenliğini de tehlikeye soktuğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar, meraların yok olmasının küçük üreticiyi zor durumda bırakacağını ve bunun sadece ekonomik bir kayıp olmayıp, aynı zamanda kültürel bir yok oluş anlamına geleceğini belirtiyor.