Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR), Türkiye’deki çay tüketim alışkanlıklarına dair beklenen listeyi kamuoyuna duyurdu. Türkiye’nin çay anavatanı olan Karadeniz Bölgesi’ne rağmen, en fazla çayın Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tüketildiği gözlemleniyor. Gaziantep, Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı gibi illerde, her yıl yaklaşık 50 bin ton çay tüketildiği tahmin ediliyor. Bu bölgelerde, özellikle Seylan çayı tercih ediliyor. Ayrıca, yerli çayın yanında halk arasında “kaçak çay” olarak bilinen ithal çayların da sıklıkla tüketildiği bildiriliyor.
Türkiye’nin en fazla çay tüketen şehri ise Gaziantep oldu. Gastronomi dalında UNESCO’nun “Geliştirici Şehirler Ağına” dahil olan ve ünlü mutfağıyla tanınan Gaziantep, çay tüketiminde listenin zirvesinde yer alıyor. Gaziantep’i izleyen iller arasında ise komşu Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Ağrı bulunuyor. Gaziantep’in zengin mutfak kültürü, çay tüketimindeki artışla birleşerek bu şehre yeni bir kimlik kazandırmayı başardı. Gaziantep’te çay, gün boyunca tüketiliyor ve aile ile dost toplantılarında önemli bir yere sahip.
Gaziantep’te, çay ocağı ve kahvehane kültürünün yaygın olması, vatandaşların çaya olan sevgisini pekiştiriyor. Yerel halk, Gazianteplilerin çayı çok sevdiğini ifade ediyor. Misafirperverlik ve dostluk kavramlarıyla özdeşleşmiş olan çay, bu toplumda güne başlangıç ve gün sonunu simgeliyor.
Çayın vazgeçilmez bir içecek olduğunu belirten Mehmet Kılıç, “Çay bizim hobimizdir. Yemekten sonra mutlaka çay içeriz. Bu bizim geleneklerimiz arasında yer alıyor. Çocuklarımızı da bu şekilde alıştırdık. Arkadaşlarımızla çay ocağına gelerek keyifli sohbetler yaparız.” şeklinde konuştu. Gazianteplilerin çay sevgisini vurgulayan Kılıç, çayın sohbette koyu bir ortam sağladığını belirtti.
Özkan Hoşaf ise çayın sofraların en önemli unsuru olduğunu vurgulayarak, “Yemek sonrası çay içmek geleneksel bir alışkanlığımız. Çayın sindirim sistemine olan faydaları da göz ardı edilemez.” dedi. Hoşaf, çay olmadan sofraların ve sohbetlerin tadının olmayacağını, bu nedenle çayın her ortamda bulunması gerektiğini ifade etti. Günde 8-10 fincan çay içen insanların, güzel sohbetler gerçekleştirmesine olanak tanıdığını belirtti.
