YEREL YÖNETİMLER

TAŞI, TOPRAĞI YAŞATMAK

Sabun Hanı ayağa kaldırılıyor. Restorasyon bittiğinde kooperatifi kurulmuş, pekmezini üreten, zeytinini işleyen, sabunu kalıplayan bir sistem kurulacak...

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Sabun Hanı’nda yürüttüğü restorasyon çalışmasını titizlikle sürdürüyor. Hanın işletildiği dönemde çalışan ustaların anlatıları üzerinden yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, kurum çalışanlarının “taşı toprağı yaşatmak” için çabalandığını belirtti.

5 antik kenti ve tarihi yapıları korumak, yaşatmak için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi restorasyon çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Bu kapsamda Şahinbey İlçesi’ne bağlı Tişlaki Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama Denetim Büro (KUDEB) tarafından yürütülen sokak sağlıklaştırma çalışması ile tamamlanan Bakırcılar Çarşısı saçak ve oluk tamir işlemlerini Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin teknik ekibiyle beraber yerinde inceledi. Başkan Fatma Şahin, gezinin devamında Tişlaki Mahallesi içerisinde bulunan, Sabun Hanı’nda yürütülen projesi ödüllü restorasyon çalışmasını ziyaret etti. Hanın işletildiği döneme şahit yaşayan ustalarla konuşularak yürütülen restorasyon çalışması hakkında bilgi alan Başkan Şahin, projenin tam olarak “taşı toprağı yaşatmak” olduğunu belirtti. Bir sene içerisinde restorasyonun biteceğini aktaran Başkan Fatma Şahin, “Restorasyon bittiğinde kooperatifi kurulmuş, pekmezini üreten, zeytinini işleyen, sabunu kalıplayan bir sistem kuracağız. Kültürümüzü geleceğe taşıyarak kuşaklar arasında bilgi geçişini sağlamak budur” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkan Fatma Şahin gezisinde ayrıca Şahinbey İlçesi’nde bulunan Suburcu Caddesi’nde ekiplerce yürütülen cephe yenileme ve reklam panolarını yenileme işlemlerini yerinde gördü.  

 ŞAHİN: BU ESERİ GELECEĞE TAŞIMAK BİZİM GÖREVİMİZ

Sabun Hanı’nın restorasyonu sonrası açıklamada bulunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, öğrenilen her bilginin ve görülen her tarihi eserin daha da heyecanlandırdığını aktararak, “Artık ‘Zenginlik nedir?’ diye sorulduğunda ne kadar altının, petrolüne değil kültürel mirasına bakılıyor. Bu konuda çok zenginiz. Tarihin en eski medeniyeti, en eski coğrafyasındayız. Yaşanabilir şehirler içerisinde dünyada sayılı bir yerdeyiz, hanlar, hamamlar şehriyiz aynı şekilde. Şehrimizde onlarca han var. Geldiğimiz günden itibaren hanlarımızı hızlı bir şekilde restore etmeye başladık. Daha da önemlisi restore ettiğimiz şeyleri yaşatmak. Gelenekten geleceğe, yerelden evrensele kuşaklar arası çocuklarımıza bu geçmişte ne olduğunu anlatmak çok önemli. Bundan dolayı restorasyonlarımız yapılıyor. Burası Sabun Hanı. Yaklaşık bir yıl öncesinde burası bana gösterildiğinde hemen sahibini aradık ve bir araya geldik. Burada muhteşem bir tarihi doku var. Burada hem zeytin ve zeytin yağı hem de sabun ile pekmez üretiliyor. Üretmek için bütün sistem kurulu burada. Zeytinin nasıl ezildiği, değirmenin nasıl çekildiği, sızmanın nasıl yapılıp, nerede bekletileceği bunların hepsinde büyük bir hikaye, dönemin sanayisi var. Hem Tarımsal Hizmetler ve Gıda Daire Başkanlığı olarak zeytini ve üzümü destekliyoruz, bağcılığı ve zeytinciliği geliştirmek için büyük destekler veriyoruz çiftçimize. Çıkan ürünün hızlı bir şekilde kendi ortamına uygun natürel ve organik bir şekilde üretip, dijital ortamda pazarlamak için çalışıyoruz. Kooperatifler kurduk ve kadınların kurduğu bu kooperatifleri çoğaltmak için çalışıyoruz. Bu noktada zeytin ve zeytincilikle ilgili yaşayan bütün ustalarımızı buraya davet edeceğiz ve buranın kullanıldığı o dönemlerde ‘Bu işler nasıl yapılıyordu?’, ‘Antep Pekmezi nasıl üretiliyordu?’, ‘Bu sistemler nasıl çalıştırılıyordu?’ bunlar hakkında sözlü tarih olarak konuşturup Kent Arşivimize ekliyoruz. Onların konuşmalarına göre buradaki restorasyonu onların dediklerine göre yapacağız. Bir yıl sonra bu restorasyon bittiğinde kooperatifi kurulmuş, pekmezini üreten, zeytinini işleyen, sabunu kalıplayan bir sistem kuracağız.  Tam ‘Taşı Toprağı Yaşatmak’ budur ve bunu geleceğe taşıyarak kuşaklar arası bilgi geçişi sağlamak budur. Bütün geçmiş bütün gelecek bize emanet ve biz köprüyüz. Bugün arkadaşlarımızla birlikte bu köprünün öneminin farkındayız ve bu köprüyü sağlayarak, sağlıklı, huzurlu, güvenli ve huzurlu bir şekilde bu eserleri geleceğe taşımak için buradayız. Buranın taşında ve toprağında büyük bir hikâye, efsane, yaşanmışlık var. Bunu geleceğe taşımak bizim görevimiz” diye konuştu.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu