48 yaşındaki Riyad Avlar, Beşar Esad’ın işkence merkezi olarak bilinen Sednaya Hapishanesi’nde 21 yıl mahkum kaldı. 1995 yılında Hatay’dan Suriye’nin Halep kentine dil eğitimi için giden Avlar, Türkiye adına casusluk yapmakla suçlanarak tutuklandı. Genç yaşta Suriye istihbaratı tarafından gözaltına alınan Avlar, ilk iki yıl hücre hapsinde ağır işkencelere maruz kaldıktan sonra Sednaya Hapishanesi’ne gönderildi. Ailesinin 2010 yılına kadar kendisinden haber alamadığı Avlar, 2015 yılında ailesine ulaşabilmeyi başardı ve 21 yılın ardından 2017 yılında özgürlüğüne kavuştu. Gaziantep’e döndükten sonra Sednaya Hapishanesi’nde tutuklu kalanlar ve kaybolan kişiler için bir dernek kuran Avlar, Suriye’deki kayıpları bulmak amacıyla çalışmalarına devam ediyor.
21 yıl Sednaya Hapishanesi’nde kalan Riyad Avlar: “Baas zulmünü unutamam” #SONDAKİKA #Gaziantep https://t.co/bZ76bzhWJ5 pic.twitter.com/j6ezTk4Fau
— Gaziantep Olay (@GaziantepOlay) December 13, 2024
“21 yıl Suriye’de cezaevinde kaldım”
Riyad Avlar, 21 yıllık hapis hayatını duygu dolu bir şekilde aktarırken, “Ben 21 yıl Suriye’de cezaevinde kaldım. 21 yıl içinde zorla kaybedilen biriydim. 2017 yılında ülkeme döndüm. Gaziantep’e geldim ve Sednaya Hapishanesi’ndeki Tutuklular ve Kayıp Kişiler Derneği’nin kurucularındayım. Ayrıca Sivil Hukuk Derneği olarak da çeşitli çalışmalar yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
“Bu rejim yakın tarihimizdeki en feci diktatör rejimdi”
Baas rejiminin uyguladığı zulmü aktaran Avlar, “Baba Esad ve oğul Esad döneminde cezaevinde kaldım. Bu rejim, yakın tarihimizde en feci diktatör yönetimlerden biriydi ve halkını acımasızca katleden bir rejimdi. Baas rejiminin çöküşünü görmek beni mutlu etti. 21 yıl boyunca sadece acı ve işkenceler yaşadım. Fiziki, psikolojik ve cinsel işkencelere maruz kaldım. İlk iki yıl yoğun işkencelere tabi tutuldum. İşlemediğim suçlar kabul ettirilmeye çalışıldı. Zorla belgeleri imzalattılar. İki yıl boyunca karanlık bir hücrede kapalı kaldım” ifadelerini kullandı.
“Cezaevinin şartları çok kötüydü”
Sednaya Hapishanesi’nin görüntülerini izlerken derin duygulara kapıldığını belirten Avlar, “O günler gerçekten kötüydü. Cezaevinin şartları berbattı. Sağlık koşullarımız iyi değildi. Tarafımıza çok az yemek geliyordu ve yediklerimiz de yenmez durumdaydı. Hayatta kalmak için direnmek zorundaydık. Sednaya’daki hücre görüntülerini izlerken ‘Yarabbi, bu hücrede nasıl iki yıl geçirdim?’ dedim. Hücre çok karanlıktı, yalnızdım ve çok kirliydi” diye ekledi.
“Yıllardan beri bu insanlar her türlü zulmü yaşadı”
Suriye’deki zulümlerin tekrar yaşanmaması gerektiğini vurgulayan Avlar, “Muhasebe yapılmalıdır. İntikam peşinde değilim. Suriye halkı özgürlüğü hak ediyor, çünkü yıllardır her türlü zulüm ve acıya maruz kaldılar. Hafız Esad ve Beşar Esad dönemleri, hatta daha önceki dönemler bile zulümle suçlandı. Acılarımı başkalarının yaşamasını istemiyorum. Hatta bana işkence yapanların bile acı çekmesini dillemiyorum. Adaletin bir nebze de olsa yerini bulduğunu görmek beni mutlu ediyor” şeklinde konuştu.
