Murat Güreş yazdı: NE YANİ ANTEP PAHALI MI?
Yok canım; Sadece tuzu kurular ile kuru domatesine atacak tuz bulamayanların kenti. Gerisi, 'Hande giden Takyanus"
Yeni yapılan ultra-lüks daireler 1.5-2 milyon dolarcık.
Fıstıklık’ta dahi daire fiyatları 750 ile 900 bin lira arasında değişiyor
Oturulabilecek ortalama bir evin kirası 1500-2000 lira arası, bunun içinde ev sahibi sizi evlatlığa kabul edecekmiş gibi evrak, depozit, 3-5 aylık peşinat istiyor.
O nedenle bu kentte en fazla parayı kazananlar müteahhitler ve hastaneler.
Barınma ve sağlık hakkı var ya bizimki de işte naçar Kul Hakkı.
BAK hele bak bak-lavanın kilosu 150-180 lira. Kız istemeye giderken artık altının gramı kadar baklavanın kilosu da hesap edilir hale geldi.
Fıstık fiyatlarına hiç girmeyeceğim.
Bir şiş kebap 30-50,
Garibim nohut dürümü 9 lira.
Özel muayene yapan doktorun vizite ücreti 600 TL, ‘derde düşüp, derman aranamıyor’. Artık kızların, “beni ne nohut dürümcüleri, ne baklavacılar, ne burmalı kadayıfçılar, beyrancılar, ne lahmacuncular istedi de varmadım…” demesine az kaldı.
Koyunlarımıza dadı yada mürebbiye ile bakılıp, birkaç dil bildiğinden olsa gerek bir tabak kelle-paça 30 lira.
Gazimuhtar’da bir ayakkabı 1400,
Onu satan işyerinin kirası 20-30 bin lira!..
Eli yüzü düzgün bir otelde bir gecelik konaklama 500 kâat.
Cafelerde bir bardak çay 5-7.5, kahve 15 kayme…
Biraz adı çıkmış pastanelerde serpme kahvaltı kişi başı nerede ise 100 Törkiş lirayı buluyor.
Orta gelir gurubunun kredi çekerek çocuğunu yolladığı özel okulun ücreti en az 20 bin TL,
Küçük şişe su 1 TL, fakat işemek 2 lira…
Marketlerin bir kulağı toptancı halinde, gün içinde sebzenin-meyvenin etiketi BİST gibi sürekli değişiyor.
Yeme yüzde 50 zam gelmiş. Davar “yahu azıcık idare edeyim” diyemediği için yoğurt, süt; tavuk durmadan o değerli kıçına zam yaptığı için yumurta böyle giderse, “sakın bizleri unutma” yapacak.
Umut fakirin ekmeği mi, ekmeği!
Türkiye’nin en büyük un fabrikaları OSB’de mi?
Aha tescil edilmiş, o tırnaklı pide-somun falan ona da zam kapıda!..
Zırt-pırt giden elektrik, içilemeyen su, cebi yakan ama insanı üşüten doğalgaz, internet, cep telefonu; “faturalar sarmış dört bir yanımı/ben bunları düşünmek istemesem de/ cüzdanı açınca bana her şey onu hatırlatıyor”
Ne yani Antep pahalı mı?
Yok canım:
Sadece tuzu kurular ile domatesine atacak tuz bulamayanların kenti.
Gerisi, ‘Hande giden Takyanus”