Murat GÜREŞ

“Gaziantep’e
Öyle yakışırdı ki kar.
Hakanlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...” diyor ya Yılmaz Erdoğan, “Ankara” şiirinde, kalemim karda kayıverdiği için ben onu ‘Gaziantep’ diye değiştirerek başlamak istedim.

Öngörüsüzlüğüne rağmen; kadifeye sararak, süslü cümleler kullanarak aslında ‘Alnının ortasında, ciddi bir devlet asabiyeti...” ile kamuoyundan bir özür bile dilemeden, kendi açtığı yaraya geçmiş olsun diyen 1.Cavhar Hakan Kelimeleriyledöver’e alfabe buz tutmadan bir-iki cümle etmek istedim.

“Tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, hemşerilerimle gönül bağı kurmak istemiştim” demiş zat-ı şahaneleri.

Sn.Kelimeleriyle döver:

Gönül bağı kurarken, çatıyı sağlam yaptın mı?

Ağzının ayarına zincir taktın mı?

Samimiyetin yoksa kabak lastik gibi mi?

İçinde özür olmayan patinajınla vicdanın rahat mı?

Dil ve şive meselesine gelince, beyefendi “Gaziantep lehçesini kullanmak, o lehçeyi aşağılamak değil, onunla gurur duymaktır. Gaziantep lehçesi bendenizin çok sevdiği, korumaya, kullanmaya, yaşatmaya emek ve gayret sarf ettiğim bir alandır” diye bir savunma yapmış.

Bendeniz de Cahvar’a, madem Antep şivesini bu kadar çok seviyorsun, böyle büyük ve içine sığamadığın koltuklardan konuşmak yerine gidip Çeled Uşaglar Tiyatrosu’nda önce bir figüran olarak ufak tefek rollerle başla, azıcık bir şeyler belle. Çıraklığını yapmadığın işin ustalığına soyunursan, aha böyle kar lastiksiz şoför gibi ‘sıypar’ gidersin desem ayıp olur mu?

Bu kadar makaradan sonra gelelim işin özüne. Yerel yönetimlerde hasbelkader koltuk sahibi yapılanlar aslında siyasetten devşirdikleri güç ile durmadan rıza üretme peşindeler. Bir özgünlükleri olmadığı için varlıklarını iktidar olgusu ile var eden bu yapı, “biz ve ötekiler” şeklinde elma gibi dilimi ayırdıkları yapı içinde muhalif gördüklerine her türlü “saydırma” haklarını kendilerine menkul görüyorlar.

Kısaca, “liyakatsizik” olarak tanımlanan bu diskurda bir tane değil, binlerce Hakan var. Belki de Cahvar, bunların en saflarından birisi. Makam, kat, kravat sahibi olmasının verdiği gururla, özür dilemeyen ama açtığı yaraya geçmiş olsun diyen bir adam için daha ne denilebilir ki?!

Bizim yerel saraya, yani belediye sarayına yakın kaynaklar, görevden alınması istenen Kültür A.Ş. Genel Müdürü Hakan Tanrıöver’e, Fatma Şahin’in hiçbir şey yapmayacağı, yapamayacağını aktardılar bana.

Bu kentte zaten Demokrasi Meydanı var, demokrasi yok!

Kültür Yolu var, kültür yok

Kültür A.Ş. var, genel müdürü Recep İvedik gibi

Görevden alınsa ne olur, alınmasa ne olur!

Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubu, Hakan bey görevden alınana kadar meclis birleşimlerini protesto edecek.

 İlk oturumda bunu göreceksiniz.

Sonu ne olur, inanın ben de bilmiyorum.

Yılmaz Erdoğan ile başlamıştım, onunla bitireyim Cavhar’ım, sen kültürlü adamsın şiiri seversin.

“Çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
Bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
Bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
Biz bir şeyi delicesine severiz Ama tanrım neyi?”

Evet, neyi?

.