Hataların, yanlış kararların veya geçmişle ilgili tartışmaların artık bir anlamı kalmadığı ifade ediliyor, çünkü mevcut durumda bu tartışmaların kimseye yararı olmayacağı düşünülüyor. Ankaragücü’nün ligde kalması adına en doğru şekilde sürecin yönetilmesinin önemi vurgulanıyor.
Sezonun başlangıcında hedefin Süper Lig’e çıkmak olduğu hatırlatılırken, mevcut tabloya gerçekçi bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Öncelikli hedefin ligde kalmak olduğu, ikinci hedefin ise rakiplerin performansına bağlı olarak Playoff’tan Süper Lig’e yükselme şansını zorlamak olduğu ifade ediliyor. Takımın önündeki haftaların kritik olduğu ve her puanın büyük öneme sahip olduğu kaydediliyor. Bu nedenle saha içinde tam bir kenetlenmenin sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
Geçtiğimiz sezon Ankaragücü’nün düşme hattına yalnızca bir hafta girdiği ve bu sürecin küme düşme ile sonuçlandığı hatırlatılarak, bu sezon aynı durumun yaşanmaması adına takımın sahada yalnız bırakılmaması gerektiği ifade ediliyor. Taraftarın kırgınlıklarının haklı olduğu, ancak sezon sonuna kadar oyunculara verilecek destekle kulübün ayakta kalmasının belirleyici olacağı aktarılıyor.
Camiada ve kulüp içerisinde birçok kırgınlık bulunduğu belirtilirken, yönetim, teknik heyet, futbolcular ve taraftarlar arasında doğru bir koordinasyonun sağlanması gerektiği vurgulanıyor. Yönetimin kamuoyuna net bir mesaj vermesi gerektiği, belirsizlik ve güvensizliğin kulübe zarar verdiği ifade ediliyor.
Mayıs ayında kongre yapılmasının muhtemel olduğu ve bu tarihe kadar camianın kırgınlıklarının en azından rafa kaldırılması gerektiği ifade ediliyor. Saha içindeki mücadeleyi etkilememesi gerektiği belirtilirken, ligde kalınamamması durumunda doğru ve yanlış olanların tartışılmasının anlamsız olacağına dikkat çekiliyor.
Ankaragücü’nün Türk futbolunun köklü camialarından biri olduğu ve tarihî kimliğinin, armasının ağırlığının, geçmiş başarılarının ligde kalmak için yeterli olmadığı ifade ediliyor.
Bu ligde kalmanın yegâne yolunun sahada sonuna kadar mücadele etmek ve tüm şehir olarak bu mücadeleye inanmak olduğu vurgulanıyor.
Serhat KARAMAN: Haberankara.com İmtiyaz Sahibi
