Gaziantep Fıstığında İhracat Rekoru ve Hedefler

Ocak-Haziran döneminde 79 ülkeye yapılan satışlar sonucunda toplam 113 milyon 339 bin dolarlık ihracat geliri elde edildi. Bu rakam, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında bir artış gösterdi.
Avrupa Pazarının Gözü Gaziantep’te
Antep fıstığı ihracatında İtalya, 40 milyon 762 bin dolar ile lider konumunu korurken, toplam ihracatın neredeyse üçte birini oluşturuyor. İtalya’nın ardından Almanya 18 milyon 935 bin dolar, Kazakistan ise 7 milyon 428 bin dolar ile sıralamayı takip etti. Avrupa pazarının gösterdiği yüksek ilgi, Türkiye’nin fıstık üretimindeki güçlü konumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
2024’te 229 Milyon Dolar, 2025 Hedefi Daha Büyük
2024 yılı boyunca 96 ülkeye 229 milyon 777 bin dolar değerinde fıstık ihracatı gerçekleştirildi. 2025’in ilk yarısında ulaşılan 113 milyon dolarlık rakam, yıl sonunda daha yüksek bir toplam elde edileceğine dair umut veriyor. Türkiye Fıstık Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Faruk Akbaş, bu artışın kalıcı bir büyümenin göstergesi olduğunu ifade etti.
Üretici Daha Fazlasını Hedefliyor
Akbaş, üreticilerin kazançlarının artması için mevcut pazarların korunmasının yanı sıra yeni pazarlara açılmanın da son derece önemli olduğunu vurguladı. “Sanayicilerimizden beklentimiz, fıstığı yalnızca ham madde olarak değil, işlenmiş ve katma değeri yüksek ürünler şeklinde dış pazarlara sunmalarıdır.” dedi. Ayrıca, ürün çeşitliliğinin artırılmasının ihracat potansiyelini genişleteceğini de dile getirdi.
Uluslararası Tanıtım Atağı
Türkiye’nin Antep fıstığını dünya markası yapma çabaları sadece ihracatla sınırlı değil. Akbaş, Amerika Fıstık Üreticileri Birliği ile görüşmelerin sürdüğünü ve Şanlıurfa’da uluslararası bir fıstık sempozyumu düzenlenmeyi planladıklarını belirtti. Bu sempozyum, hem ürünün küresel ölçekte tanıtımını yapmak hem de üreticilerle ihracatçılar arasında doğrudan temas sağlamak amacı taşımaktadır.
Türkiye’nin Aromatik Gücü
Türk fıstığının en önemli avantajlarından biri, kalitesi ve aromasıyla dünya pazarlarında kendine has bir yer edinmesidir. Bu nitelikler sayesinde Türkiye, hem miktar olarak hem de nitelikli ürün segmentinde liderliğini sürdürmeye devam ediyor.