MAĞDUR ÇİFTÇİNİN HAKSIZLIĞA İSYANI...

TARLAYA, TİCARETHANE ABONELİĞİ VERMİŞLER Gaziantep’in Oğuzeli İlçesine bağlı Dibecik Köyün’de çiftçilik yapan 66 yaşındaki Cuma Pişkin’in, tarımsal sulamayı gerçekleştirdiği pompası için kullandığı elektrik sayacı, mahkemenin “elektriğin kesilemeyeceğine dair ihtiyati tedbir kararına” rağmen İcra Müdürlüğü tarafından mühürledi. 120 dönüme ekilen buğday, motopompun susması nedeniyle hasat alınamadan kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Eğer bu mağduriyet devam ederse ikinci ürün olan mısır da ekilemeyecek… KAZANILMIŞ DAVAYI KABUL ETMEDİLER Çitçi, Cuma Pişkin’ın, köyünün içinden geçen Sacır Deresi’nden pompa ile sulama yapmak için 2008 yılında elektrik idaresine başvurdu. Başvurusu sonrası, bitişik tarlalar ve diğer köyler, ‘tarımsal sulama abonesi’ yapılırken, Cuma Pişkin’in arazisine ‘ticarethane aboneliği’ verildi. Elektrik faturası o sene komşularına 150 bin lira civarında gelirken, Cuma Pişkin’e 448 bin lira geldi. Bunun üzerine Pişkin, faturaya itiraz ederek Avukatı Hasan Öztürkmen aracılığı ile TEDAŞ’a dava açtı ve mağduriyetini ispatlayarak bu davayı kazandı. Ancak TEDAŞ özelleştirilince dağıtım ihalesi alan Toroslar elektrik A.Ş. bu kararı tanımadığını söyleyince Cuma Pişkin, Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne 2011 yılında yeni bir dava daha açtı. DAVA SONUCU BEKLENMEDİ Mahkeme başkanı, dava sonuçlanan kadar çiftçinin, tarımsal faaliyetine devam etmesi ve bir mağduriyet yaşanmaması için tedbiren “elektriğinin kesilmesinin durdurulmasına” karar verdi. Mahkeme sonucunu beklerken 120 dönüm arazisine ilk ürün olarak buğday eken Cuma Pişkin’in, ihtiyati tedbir kararına rağmen elektriği şirket tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden aniden kesildi. “ÇİFÇİYE ADETA ÜRETME DİYORLAR” Çiftçinin toprağını işlemesi ve üretimi ile ekonomiye katkı sağlamaması için her yolun denendiği ifade Cuma Pişkin, “Yaşadıklarım sadece bunlarla sınırlı değil. Örneğin üretici olarak bana yapılan mazot desteklemesi, ödeyemediğim bu elektrik faturası nedeni ile haczedildi, gasp edildi. Şu an buğday tarlasının sulanma zamanı. Sulanmaz ise kurumaya başlayacak ve rekolte yüzde 80 düşecek. Ardından ikinci ürün olan mısırı da ekemeyeceğim. Halk yarın ekmek bulamaz ise ne olacak? Bunun hesabını, kim verecek? Tarlaya ticarethane muamelesi yapılır mı? 66 yaşında olduğum için sokağa çıkamıyorum. Kamu kurum ve kuruluşlarında işlem yapamıyorum. Artık avukatıma da ödeyecek paramda kalmadı. Ziraat Bankası’ndan kullanılmış traktör kredim var. Tüm bu borçlarımı buğday hasadı sonunda ödeyecek şekilde planladım. Ancak sulamada kullandığımız Sacır Deresi akıyor, biz bakıyoruz. Hukuk, adalet, bu haksızlığın giderilmesi ve üretmek istiyorum. ” dedi. (MURAT GÜREŞ)
22.04.2020