Murat Güreş yazdı: SN. VALİ DAVUT GÜL BU COĞRAFYA KADER DEĞİLDİR

20 bin özel eğitime muhtaç, devlete emanet çocukla ilgili kişisel bilgilerin çalınması ile ilgili suskun valiyi de o kadere havale ederim.

Murat Güreş yazdı: SN. VALİ DAVUT GÜL BU COĞRAFYA KADER DEĞİLDİR

 

“Kader, gayreti sever” derler.

Maksadım kaderi noktalamak, gayrete sevdalandırmak değil.

Asıl mesele, “coğrafya kaderdir” kavramı ile olup bitene dair birkaç laf etmek.

İçinizi, ruhunuzu delip geçen bir şey vardır.

Bilirsiniz ama sessiz kalma hakkınızı kullanırsınız

Sessiz kalma hakkı esasen gazeteci iseniz başkalarının “sessiz çığlığına" dönüşür.

O sessizlik sizin anlam dünyanızın ta kendisidir.

Burada vicdan devreye girer.

Vicdan da alınır satılır bir şey olduğu için aslolan akıldır.

Hayat öyle biteviye devam ediyor ki kendini nerede bulacağını sen bile hesap edemiyorsun.

Kâh kavganın en orta yerinde, kah en alakasız yerinde, kah dedikodunun ortasında…

Titri büyük, kendileri küçük insanların güya nisyanları ile bir topluluk hukuk inşaa edilemez.

Mesele biraz da hoşgörü aslında.

O Anadolu’nun toprağında.

Adamın kartviziti; incir, fıstık, zeytin, lavanta, elma, nar değil, bu kadar estetik değil ama hep bir sözü var.

Bizim algıladığımız estetik içinde bu da bir savaşma nedenidir

Fakat yorulduğumu artık itiraf etme zamanıdır.

Spinoza’mı desem Ulus Baker hocayı anarak ki,

Etica, yazılalı kaç yüz yıl oldu?

Ahlak namına ne var bu ülkede ve şehirde Allah aşkına.

Kanunların ruhu başka bir ama bize değen mesele.

20 hatta, 600 yıldır korkmayı öğreten bir zihniyet.

Ekmeği, eşi, çocukları, işi ile tehdit eden bir anlayış.

Valilik mesela hemen makam arabası, tadilat için harcanan paraya jet  yanıt veriyor ama ben diyorum 20 bin özel eğitime muhtaç çocuğun kişisel bilgileri siyasi iktidarın bu konudaki hassasiyetine rağmen çalınmış aynı valilik kapı-duvar oluyor.

Yerel de gazetecilik hakikaten zor iş.

AKP sekreterliği  gibi çalışan valilik kurumu meseleye tek bir açıdan bakıyor. Bu kamusal alanın çıkarını koruma misyonu olan ilkeli gazeteciler için yeni bir durum değil!..

Mesela benim adım Murat Güreş, bir toplantıda “hoş geldin yurthaberler”  gibi bir seslenme biraz keyiflidir ama aşağılayıcı olduğunu hissedersiniz.!

Kader bizim için kanıksadığımız bir şey.

Coğrafyamız Gaziantep.

Formamı giyip ilk Süper Lig maçı olan Beşiktaş karşılaşmasında tribünde olacağım.

Ama coğrafyanın bu valiler eli ile “kader” olmasındaki marifeti kabul etmiyorum.

Coğrafya kaderdir.

Ama bu valilerin belirlediği bir kader değil, kederdir.

20 bin özel eğitime muhtaç, devlete emanet çocukla ilgili kişisel bilgilerin çalınması ile ilgili suskun valiyi de o kadere havale ederim.

Size gecenin ikisinde çilek getirin diyen vatandaşa yanıt veriyor iseniz.

Kusura bakmayın, bu coğrafya kader değidir…

 

19.08.2021 (Haber Merkezi)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR