Bu başlığı atmak, yerel seçimlerde ciddi yarış beklentisi içinde olan bir yurttaş olarak beni de çok üzüyor. Demokrasilerin mihenk taşı olan seçimlerin, siyaseti de yeniden ürettiği gerçekliğini düşündüğümüzde, "siyasetsizliğin pusulasızlığına" teslim olarak Gaziantep'te iradesini daha ne olduğu belli olmayan İyi Parti'ye, hem de genel merkez eliyle teslim eden CHP'de büyük bir şok yaşanıyor...

AKP'nin, kargadan başka kuş tanımayan, yerelde ve genelde sadece yandaşları için soluk aldığı politikalarda bıkan büyük bir kitle için yerel seçimler, siyasete balans ayarı verilecek önemli bir dönemeç olarak değelendiriliyordu.

Gaziantep'in, sağ siyaset ve muhafazakarlığın sarmalından kurtulması için Kürtler dahil CHP'nin belirleyeceği bir adayı destekleme iradesini hemen hemen kendi içlerinde oluşturmuşlardı. Bu kapsamda Celal Doğan ismi üzerinde de aslında adı konulmamış bir toplumsal ve siyasal mutabakat da sağlanmıştı.

Ancak, Akşener ve Kılıçdaroğlu'nun "baz iller" konusunda anlaştıkları ve Gaziantep büyükşehir belediyesinin İyi Parti'ye teslim edildiği husunda Ankara soğuğu kadar iliklere işleyen haberler, parti tabanında büyük bir rahatsızlık yarattı.

Ankara'da görüştüğüm tecrübeli parlamento muhabiri arkadaşlarım dahil iki genel başkan ve bir-iki kurmayı dışında kimde ittifak protokolü konusunda bilgi sahibi değil. Şu var ki CHP-İYİ Parti ittifakı içinden geçilen süreçte büyükşehirler ve iller bazında yürütülüyor. Mesela Gaziantep'te Şahinbey, Şehitkamil, Oğuzeli gibi büyük ilçeler ile diğerlerinde ne olacağı konusunda bir netlik yok. Parlamento muhabiri arkadaşlarım, İYİ Parti ile CHP'nin ya her ilçede kendi adayını çıkaracağı, ya da ilçeleri paylaşacaklarını söylüyorlar.

Tüm bunlarla birlikte belediye meclis üyelerinin de nasıl belirleneceği tam bir muamma. Eğer sadece büyükşehir adayı üzerinde uzlaşıldı ise meclis üyeleri neye göre sıralancak? Yok her ilçede her parti kendi başkan adayı ile yarışa girecekse nasıl bir orta yol bulunacak? İşt size siyaseten ve metaforik bir cadı kazanı...

Peki, bu işin kazananı kim?

Tabi ki, kendi partisi içinde dahi eleştirilen ve başarısı Gaziantep halkı tarafından polemik konusu olan mevcut başkan Fatma Şahin'e...Kiminle konuşsam istisnasız Şahin'in, 'ne kadar şanslı' olduğunu söylüyorlar. Bir süre, 'Celal Doğan' kabusu gören Fatma Hanım, bana göre de hayatının en kolay seçimini geçirecek gibi görünüyor.

Siyaseten tavşanın suyunun suyundan sonra geriye kalan en önemli mevzi, meclis üyelikleri. Tabanı CHP'ye kızsa da muhtarlarına ve meclis üyelerine oy vermek için sandığa gidecektir. Bir kısım partilinin HDP'yi desteklenmesi bu ortama asla kaçınılmaz. İyi Parti, bu moral motivasyonla sandığa koşar, MHP Ejder Demir ile yarışa girerse AKP, CHP, MHP, HDP ve İYİ Parti'den oluşacak bir meclis tablosunu şimdiden görür gibiyim.

Meclis çoğunluğunu elinde bulundurmayan bir belediyenin çalışamadığını daha doğrusu çalıştırılmadığını geçimişte gördük.

Ne dersiniz, tarih tekerrür eder mi?